21 Ağustos 2016 Pazar

DUYGUSAL AÇLIK MI, FİZİKSEL İHTİYAÇ MI?

Konu yemek yeme davranışı olduğu zaman herkesin farklı bir yorumu bulunmaktadır. Bazı insanlar “Sadece acıktığımda aklıma yemek gelir,” derken, kimileri de “Yemek yemeden yaşayamam,” tabirini kullanırlar.
Dergilerde, gazetelerde ve internet sitelerinde çok sayıda diyet listesi ile karşılaşıyoruz. Her birinde farklı tavsiyeler verilmekte ve ayrı püf noktalarına değinilmekte. Kimimiz bu listeleri uygulayıp hedefimize ulaşırken, kimimiz her gün niyetlenip rejime başlayıp en fazla bir gün ya da bir hafta dayanabiliyoruz.
Bunun en önemli nedeni, yemeğin fiziksel bir ihtiyaç olmanın yanı sıra, bazı insanlar için duygusal açlığı da doyurmak için kullanılan bir araç haline gelmesidir. Bu da yemeği fiziksel açlıktan mı yoksa duygusal açlıktan mı yediğimizi ayırt edemememize sebep olabilir. Yemek alışkanlıklarımızı sağlıklı hale getirebilmenin ilk adımı fiziksel ve duygusal yeme ihtiyacı arasındaki farkı netleştirmektir.
Fiziksel açlık, beyin tarafından mideye gönderilen bir sinyaldir. Gönderilen bu sinyalin beraberinde mide kazınması ya da bazı kişilerde baş dönmesi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Duygusal açlık ise, bir anda gelir ve kişinin ne zaman yemek yemiş olmasıyla ilişkili değildir.
Duygusal yemek yeme, utanç, öfke, kızgınlık ve üzüntü gibi olumsuz duygularla yemek yiyerek baş etmeye çalışmak olarak açıklanabilir. Bu olumsuz duygular yemek aracılığıyla bastırılmaya çalışılsa da, kısa süreli rahatlamanın ardından gelen suçluluk duygusu durumu daha da zorlaştırabilir.
Fiziksel açlık, en son yenilen öğünden sonra yavaş yavaş ortaya çıkar ve tekrar yemek yendikten sonra açlık hissi giderilir. Ancak duygusal açlıkta ne kadar yemek yense de tam olarak bir doygunluk hissine ulaşılmaz, çünkü duygusal açlıkta doyurulmaya çalışılan mideden çok duygularımızdır.
Fiziksel açlık, yavaş yavaş ortaya çıkar, duygusal açlık ise aniden gelir. Aç olmamızdan bağımsız, duygusal ihtiyacımızı gidermek için yediğimizde, canımız hamburger, pizza, dondurma veya şeker gibi bizim için yatıştırıcı etkisi olan bir yiyeceği çeker. Ayrıca, duygusal açlıkta hemen yemek yemeyi isterken fiziksel açlıkta, yemek yemeyi biraz erteleyebiliriz. Fiziksel açlıkta doyduğumuz zaman yemek yemeyi durdurabilirken, duygusal açlıkta fiziksel olarak doymuş hissetsek de kendimizi durduramayabiliriz.
Duygusal yeme davranışı nasıl önlenebilir?
  • Duygusal yemek yeme alışkanlığını değiştirebilmenin ilk adımı farkındalıktır. Hangi duyguyu hissettiğimizde ya da hangi durum ile başa çıkmakta zorlandığımızda yatışmak için yemeğe başvurduğumuzu not etmek, bu konudaki farkındalığı arttırmaya yardım eder.
  • Yemek yeme düzeni oluşturmak da çok önemlidir. Gün içerisinde hangi saatlerde yemek yediğimizi bilirsek ve öğün atlamazsak arada kaçamak yapma olasılığı da azalır.
  • Dış (çevresel) faktörler duygusal yemek yeme alışkanlığımızı tetikleyebilir. Çevremizdeki yiyeceklerin ulaşılabilirliğini kontrol etmek etkili olacaktır. Örneğin stresli bir ortamda şekerli olan şeyler yeme eğilimimiz olduğunu biliyorsak, etrafımızda tehlikeli yiyecekleri bulundurmamak, bu davranıştan uzak kalmamıza yardım edecektir.
  • Spor yapmaya özen göstermek destekleyici bir etkiye sahiptir. Spor yaparak kalori yakmak ve motive olmak, yemek yeme ihtiyacını azaltır.
  • Duygusal yemek yeme bireyin baş etmekte zorlandığı duyguları olduğunu gösterir. Bunun farkında olmak ve bir profesyonelden destek almak duygusal yemek yeme sorunu olan bireylerin bu problemi anlamlandırmalarını ve çözüm bulmalarını kolaylaştırır.
Nancy Koen Levi 
Uzman Klinik Psikolog
Kaynakça:
Timmerman, G. & Acton, C., (2001) The relationship between basic need satisfaction and Emotional Eating, Issues in mental health nursing, 22:691-701.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder